Yarım yüzyılı aÅkın bir süredir bazı ideolojik çevreler tarafından Türk halkına son derece çarpık bir mantık aÅılanmaya çalıÅıldı. Buna göre, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk, dine karÅı, materyalist düÅünceyi savunan bir kiÅiydi. Dahası, dindar olmakla Atatürkçü olmak adeta zıt kavramlardı.
Ancak bu çarpık telkin günümüzde etkisini kaybetmiÅtir. Artık herkes bilmektedir ki bu, kendileri din karÅıtı olup, bunu haksız yere Atatürk'e ma lederek, çarpık fikir ve düÅüncelerini meÅrulaÅtırmaya çalıÅan kiÅi ve çevrelerin baÅvurduÄu klasik bir yöntemdir. Oysa, Atatürk'ün hayatı ve düÅünceleri araÅtırılıp incelendiÄinde, materyalist kesimlerin öne sürdükleri bu tür iddiaların bütünüyle gerçek dıÅı olduÄu ortaya çıkar.
